Bu yıl düzenlenen Dubai Duty Free Tenis Şampiyonasında ‘Chief of Officials‘ görevini üstlenen Soner Sivri ve ülkemizi başarıyla temsil eden 7 Türk hakemimiz Mustafa Gökkaya, Mehmet Ali Akyüz, Aysel Engin, Ahmet Sert, Semra Başören Akyüz, Haluk Torun ve Esin Kıratlı ile uluslararası arenada üstlendikleri önemli görevleri üzerine sohbet ettik.
***
Hakemliğe nasıl başladınız?
Soner Sivri: Hikayemiz aşağı yukarı aynı, Mustafa ve Mehmet Ali’yle aynı sınıftaydık, hakemlik kursu açıldı, bir gün işimize yarar dedik ve hakem olduk. O zamanlar ODTÜ’de okuyorduk ve tabi İngilizcemiz vardı, şansımızda bu yönde oldu, İngilizce bildiğimiz için açılan kursa bizi yolladılar. İlk olarak 1998’de kursa başladık, 2000 yılında uluslararası kursa terfi ettik ve uluslararası hakem olduk. Bunun sayesinde 25-30 ülke gezdik. Ben 2006’da ilk turnuvamı yönettim. İlk uluslararası hakemliğim ne tesadüftür Dubai’de oldu, bu da bir çok Türk hakeme uluslararası kapıyı araladı. Bugün ülkemizden hakemler çok büyük turnuvalarda çalışıyor. Esin son yıllarda WTA Şampiyonalarında görev aldı. Haluk Şanghay ve ATP 1000 Masters’da görev yaptı. Ülkemizde WTA Şampiyonası oldu, buradaki tüm arkadaşlar görev aldı. Aslında bu iş adım atmaya bakıyor, kapılar açılınca arkadaşlar geçti. Dubai’de 7 arkadaşımız şu an görev alıyor. Geçen sene Wimbledon’da, bu bir GrandSlam’dir, 15 Türk arkadaşımız görev aldı. Bir önceki yıl yine Wimbledon’da 5 Türk hakem vardı. Gün geçtikçe çok mesafe kat ediyoruz, bizde bu yolda kilometre taşı oluyoruz, ne mutlu bize.
Nasıl hakem olunuyor?
Üç farklı hakem türü var, Gözlemci Hakemlik, Çizgi Hakemliği ve Kule Hakemliği. Önce Türk Tenis Federasyonu (TTF) kursuna katılıyorsunuz, bu ilk adım. TTF brövesini alıyorsunuz sonrasında çeşitli uluslararası turnuvalarda çalışıp tecrübe kazanıyorsunuz. İngilizceniz de varsa merkez hakem kurulu sizi turnuvalara atamaya başlıyor. İlk turnuvalar ‘on bin dolarlık turnuvalar’, bunlar uluslararası alandaki en küçük turnuvalardır. Daha sonra gösterdiğiniz başarılara göre TTF sizi Internatıonal Tennis Federation (ITF) okullarına öneriyor. Burada evvela ‘White Badge’ brövesi alıyorsunuz, sonrasında başarılı olmaya devam ederseniz ‘Bronze Badge’ brövesini alıyorsunz, bu kule hakemliği yapmaya hak kazandınız demektir. Okulları kendimiz ödüyoruz, bazen federasyon yol ve kalacak yer parası verir, ama normalde masrafları hakem karşılar. Tabi hakem başarılı olup ‘White Badge’ aldığı zaman bu masrafları ilk görev aldığı turnuvada çıkartıyor.
Örnek olarak uluslararası turnuvalarda göreve yeni başlayan bir hakem haftada 500 USD kazanır. Üst kademelere çıktıkça bu rakam artar. Bize göre işin manevi tarafı da çok önemli, hepimiz tenis hayranıyız. Ben başladığımda Pete Sampras ve Andre Agassi vardı, bu maçlarda görev almak büyük gurur verdi.
Türkiye’de Tenise olan ilgi nasıl geliştirilebilir?
Ahmet Sert: Bana sorarsanız halkımızın tenise ilgisi büyük, izleyen çok sayıda vatandaşımız var. Şık bir spor neticede, insanlar özenerek giyiniyor ve izlemeye geliyor fakat bir stadyum ortamı olmadığı için yaygınlaşamıyor. Tenis sporcuları yetiştirmek üzere federasyonun özellikle doğu illerimizde sporu tabana yaymak konusunda çalışmaları var. Türk Ekonomi Bankası (TEB) ile ortak sokak tenisi adında bir program yapıldı, burada gençleri tenise çekmek üzere çalışmalar dahilinde okullara ekipman bağışlandı, kurslar açıldı, tenis aile birlikleri kuruldu.
Biz eğitimciyiz ve genel sıkıntıyı görüyoruz, tenise ilgi duyan gençler bir süre sonra spor ile eğitim arasında seçim yapmak zorunda kalıyor ve tabi çoğunluk eğitimi seçiyor. Bu tüm branşlar için geçerli. Tabi federasyonlar kendilerine düşen görevi yapıyor onuda eklemek isterim.
Ülkemizde mevcut ve yetişen hakem sayısı kaç?
Soner Sivri: 3500 hakemimiz var, 450-500 kadarı aktif çalışıyor, aralarından 40-50 arası uluslararası geziyor. Aysel ve Semra ulusal hakem, ama gezmek için ulusal hakem olmak şart değil. Avrupa’daki turnuvalara ve Grandslam’lere giden hakemlerimiz var.
Bir hakem yılda kaç ay gezer?
Mustafa, ben ve Mali [Mehmet Ali Akyüz] öğretmeniz, Esin devlet memuru, Haluk sadece hakem, o hepimizden fazla çalışıyor. Ahmet hem hakem hemde federasyonda görevli, Aysel öğrenci. Yılda kaç gün gezmeniz tamamen hakemlik birinci işiniz mi yoksa yanında başka işte yapıyor musunuz buna bakar. Tam zamanlı hakemseniz 12 ay gezersiniz, ama benim gibi öğretmenseniz en fazla 15 hafta çalışırsınız.
Chief of Officials görevi nedir?
Her turnuvada farklı ‘Chief of Officials‘ yani şef hakem vardır. Ben Silver Badge hakemim, dünya çapında 50 kadar var. Şef hakem maç yönetmez, organizatörlük yapar. Görevim turnuva öncesi çizgi hakemlerini seçmek, mesela Dubai için 190 hakem başvurusu aldık aralarından şeçim yaptım. Hakemlerin otelleri, seyahat planlamaları ve korttaki rotasyonlarından şef hakem sorumludur. Turnuva esnasında kortta olabilecek problemlere müdahale etmekte görev tanımımızda. Normalde şef hakem turnuvanın yapıldığı ülkeden şeçilir, fakat Dubai’de bu brövede lokal şef olmadığı için dışarıdan getiriyor ve ilk defa bir Türk hakem yapıyor.
Yönettiğiniz ve aklınızda kalan en heyecanlı maçlar hangileri?
Soner Sivri: Davis Cup’ta 4 saat 12 dakikalık bir maç yönetmiştim, Ankara’da milli oyuncumuz Marsel İlhan ile Moldova arasında geçmişti.
Mustafa Gökkaya: Çin’de Novak Djokovic – Rafael Nadal maçında çizgi hakemi olarak çıkmıştım, büyük gurur duydum.
Semra Başören Akyüz: 2015 Dubai finali, Roger Federer – Novak Djokovicö aklımda kalan maç, Federer şampiyon olmuştu.
Esin Kıratlı: Çok maç yönettim, Olimpiyatların atmosferi bir başkaydı. [Esin Kıratlı aynı zamanda 22 Mayıs’da başlayacak olan Roland-Garros Grand Slam turnuvasında görev alacak ilk Türk hakem]
Mustafa Gökkaya: Bana göre 2012 olimpiyat açılış seramonisi müthiş etkiliyiciydi. Maç olarak Antalya FED Cup’ta birinci seti alan bayan oyuncu 2. Sette 5-0 ve 40-0 önde iken bu seti 7-6 verdi ve son sette 10-8 maçı rakibi aldı, maç 3.5 saat sürmüştü.
Reporter: Alp Sarper
Photography: Gaye Akar
Dubai Duty Free Tennis Championships 2017